'Başbağlar Katliamı' davasında dördüncü duruşma görüldü
Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde 30 yıl önce 33 vatandaşın PKK'lı teröristlerce öldürüldüğü Başbağlar Katliamı ile ilgili 20'si firari 21 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle açılan davanın dördüncü duruşması bugün görüldü. Davada tutuksuz yargılanan S.T.'nin delil yetersizliğinden beraatına karar verildi.
Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde 30 yıl önce 33 vatandaşın PKK'lı teröristlerce öldürüldüğü 'Başbağlar Katliamı' ile ilgili 20'si firari 21 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle açılan davanın dördüncü duruşması bugün görüldü. Davada tutuksuz yargılanan S.T.'nin delil yetersizliğinden beraatına karar verildi.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dhilinde, Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993'te PKK'lı teröristlerce 33 sivilin şehit edilmesi olayıyla ilgili terör örgütü PKK/KCK üyesi oldukları tespit edilen 21 sanık hakkında hazırlanan iddianame, Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilerek, katliamda sorumluluğu bulunan ve terör örgütü PKK/KCK üyesi oldukları tespit edilen A.Ç, A.T, C.Ş, D.K, D.S, E.M, E.K, F.Y, H.S, H.A, H.Y, İ.H.A, İ.T.Y, M.İ, M.D, M.A, N.Ö, S.Ö, S.T, Ş.Ö. ve Ü.B. hakkında 'devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını, devlet idaresinden ayırmaya çalışmak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianameyi kabul etmişti. İddianamede, daha önce birçok farklı eylemlere katılmış terörü örgütü mensuplarının da ifadeleri yer aldı. Soruşturma aşamasında 1'i adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve 20'si hakkında yakalama kararı çıkartılan sanıkların ilk duruşması Erzincan Adliyesinde 17 Ekim 2022 tarihinde başlamıştı.
Bugün görülen Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada ise, Başbağlar köyü muhtarı Ali Akarpınar, tanıklar, mağdurlar ve mağdur yakınları hazır bulundu. Mağdur tarafların avukatları ve Adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanan sanık S.T. ile avukatı da duruşmaya İstanbul'dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Mağdurların avukatları sanığın cezalandırılarak tutuklanmasını istedi. Duruşmaya katılan mağdurlar ve mağdur yakınların ise daha önce ki duruşmalarda ki konuşmalarını yineleyerek sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Savunması sorulan sanık S.T., suçsuz olduğunu ve Başbağlar Katliamında bulunmadığını söyledi.
Sanık S.T.'nin avukatı ise mağdurların sanığı tanıyıp, teşhis edemediğini ve dosyada müşahhas delil bulunmadığını belirterek müvekkilinin beraatını talep etti.
Duruşmaya 5 dakika ara veren mahkeme heyeti ardından sanığın delil yetersizliği sebebiyle beraatına karar verdi.
'Umutlarımız tükeniyor'
Katliamın tanıklarından olan Başbağlar köyü Muhtarı Ali Akarpınar, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamasında umutlarının tükendiğini belirterek, 'Beklenen bir karar olduğunu düşünüyorum. Çünkü; diğer sanıklar 2015 yılından beri bir tanesi bile yakalanmamış. Bu sanığın da kendisi teslim olmuş. İyi niyet göstergesi olarak mahkeme öyle değerlendirdi ama Başbağlar Davasında müşahhas bir gelişme maalesef yok. Gelip gelip gidiyoruz. 30 yıldır bu sürüncemede kalan dava herhalde bu şekilde bitecek diye düşünüyorum. Umutluyduk ama maalesef umutlarımız bitti. Başbağlar Davası herhalde bir ömür, kıyamete, ahirete kadar sürecek. Diğerleri bulunamadığı için yargılanması gıyabi olarak yapılabilir ama maalesef 2015 yılından 2021 yılına kadar Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesine göre arama kayıtları devam ediyor. Bugüne kadar bir tanesi bile yakalanmadı maalesef. Eğer bunlardan biri yakalanabilirse bu dava yeniden bir gelişme gösterir diye düşünüyorum. Yakalanmadığı müddetçe biz gelip gelip gideceğiz, öyle görünüyor' dedi.
Başbağlar'da neler oldu?
Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı, şehre 150 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünü 5 Temmuz 1993'te basıp bir saatten uzun bir süre PKK propagandası yapan bir grup, daha sonra 28 erkeği kurşuna dizmişti. Aralarında kadınların da olduğu 5 kişi de sığındıkları evlerin ateşe verilmesiyle yakılarak öldürülmüştü. Köydeki evlerin büyük bölümü, köy okulu, köy camisi ve halkevi de ateşe verilmişti. Saldırı sırasında, köyün telefon ve elektrik hatları kesilmişti. Olay, komşu köydekilerin haber vermesiyle ortaya çıkmıştı.