Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç'in temmuza kadar NATO'ya üye olmasını hedefliyor
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 11-12 Temmuz'da Litvanya'da yapılacak NATO zirvesine kadar Finlandiya ve İsveç'in ittifaka üye olmasını hedeflediğini belirtti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 11-12 Temmuz'da Litvanya'da yapılacak NATO zirvesine kadar Finlandiya ve İsveç'in ittifaka üye olmasını hedeflediğini belirtti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelikleri, Ukrayna-Rusya Savaşı ve Çin'e ilişkin açıklamalarda bulundu. Stoltenberg Reuters'a verdiği röportajda, Türkiye'nin İsveç'in ittifaka katılım protokolünü onaylaması konusunda karşılaşılan zorlukları ele almak için gelecek ayın ortasında Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO Karargahında bir araya gelinmesi konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile anlaştıklarını ifade etti.
Stoltenberg, 11-12 Temmuz tarihlerinde Litvanya'da yapılacak NATO zirvesine kadar hem Finlandiya hem de İsveç'in ittifaka tam üye olmasını hedeflediğini aktararak, 'Katılım sürecinin bir parçası olarak, ABD de dahil olmak üzere çok sayıda NATO müttefiki ikili güvenlik güvenceleri yayınladı. Bu nedenle, Finlandiya veya İsveç'in NATO'nun tepkisi olmadan Rusya'dan herhangi bir askeri tehditle karşı karşıya kalması düşünülemez' dedi.
Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasındaki müzakereler, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan'ın Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakarak düzenlediği provokatif eylemin ardından geçtiğimiz aydan bu yana durmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin İsveç'ten önce Finlandiya'nın NATO üyeliğini onaylayabileceğini ifade etmişti.
'Savaş bittiğinde tarihin tekerrür etmemesini sağlamamız gerekiyor'
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 1'inci yıldönümü arifesinde Stoltenberg, işgalin 2008'de Gürcistan'daki, 2014'te Ukrayna'daki Donbass ve Kırım'ı içeren Rus askeri harekatının tipik bir örneği olduğunu söyledi. Stoltenberg, 'Savaşın ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz şu ki, savaş bittiğinde tarihin tekerrür etmemesini sağlamamız gerekiyor. Rus saldırganlığının döngüsünü kırdığımızdan emin olmalıyız. Rusya'nın Avrupa güvenliğini parçalamasını engellemeliyiz' dedi.
Rus saldırganlığının sona ermesi için Ukrayna'nın caydırıcı güce sahip olmasının sağlanması gerektiğini ifade eden Stoltenberg, Ukrayna'ya Rusya'nın işgalini püskürtmek için mühimmat sağlamanın ötesinde, NATO müttefiklerinin Ukrayna ile daha uzun vadeli ortaklığı ele almaya başladığını belirtti.
Stoltenberg, söz konusu ortaklıkların Ukrayna'nın savunma ve güvenlik kurumlarını modernize edilmesi ile Sovyet Birliği döneminden kalma teçhizatın, doktrinlerin ve standartların NATO standartlarına getirilmesine yardımcı olmak olduğunu açıkladı.
'İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğümüz en büyük güvenlik krizi'
NATO, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceğine dair istihbarat uyarıları almış olsa da Stoltenberg, 100 binden fazla askerin Avrupa'da demokratik, özgür, bağımsız bir ülkeye girdiğini görmenin hala gerçek dışı bir deneyim olduğunu belirterek, 'Bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğümüz en büyük güvenlik krizi, en büyük savaş. 24 Şubat'tan önce ve sonra bir Avrupa olduğunu, bir dünya olduğunu o gün hepimiz anladık' dedi.
NATO üyelerinin hem Ukrayna'yı desteklemek hem de çatışmanın 'Rusya ile NATO arasında tam teşekküllü bir savaşa' dönüşmesini önlemek için çalıştığını söyleyen Stoltenberg, 'İttifakın doğu kısmındaki askeri varlığımızı önemli ölçüde artırmamızın nedeni bu, Moskova'ya bir müttefike yapılacak bir saldırının tüm ittifaktan bir tepkiyi tetikleyeceği konusunda çok net bir mesaj göndermek için. Bu, bir çatışmayı tahrik etmek için değil, bir çatışmayı önlemek, barışı korumak ve Moskova'da herhangi bir yanlış hesaplamaya izin vermemek içindir' dedi.
'Çin'den Rusya'ya herhangi bir ölümcül yardım tedariki görmedik'
Çin'in Rusya'ya Ukrayna'daki işgaline destek olmak amacıyla silah gönderebileceğine dair haberlere de değinen Stoltenberg, 'Çin'den Rusya'ya herhangi bir ölümcül yardım tedariki görmedik, ancak bunu düşündüklerine ve planlıyor olabileceklerine dair işaretler gördük. Bu nedenle ABD ve diğer müttefikler buna karşı çok açık uyarıda bulundular. Çin, uluslararası hukukun bariz bir ihlali olarak Rusya'nın yasadışı savaşını elbette desteklememeli' dedi.
Çin'in Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyesi olduğunu ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının BM Şartı'nın ihlali olduğunu hatırlatan Stoltenberg, 'Bu tüzüğün temel ilkesi, diğer ulusların bütünlüğüne saygı duymak ve yüzbinlerce askerle başka bir ülkeye girip işgal etmemek. Tabii ki Çin bunun bir parçası olmamalı' dedi.