Başkan Sekmen Milli Mücadele meşalesi Erzurum'dan yakıldı

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk'ün Erzurum'a gelişinin 104. Yıldönümü'nü coşkuyla kutladıklarını belirterek 'Bundan 104 yıl önce yurdumuzun birçok bölgesi işgal edilmiş ve cennet vatanımız İtilaf Devletleri arasında pay edilmeye başlanmıştı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışıyla başlayan süreç, esasen milletimizin bağımsızlık ve hürriyet aşkını, ilaveten azim ve kararlılığını ifade etmekteydi.' dedi.

Başkan Sekmen Milli Mücadele meşalesi Erzurum'dan yakıldı

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin 104. Yıldönümü’nü coşkuyla kutladıklarını belirterek “Bundan 104 yıl önce yurdumuzun birçok bölgesi işgal edilmiş ve cennet vatanımız İtilaf Devletleri arasında pay edilmeye başlanmıştı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlayan süreç, esasen milletimizin bağımsızlık ve hürriyet aşkını, ilaveten azim ve kararlılığını ifade etmekteydi.” dedi.

Başkan Sekmen daha sonra şöyle konuştu, “Milli Mücadeleyi Anadolu’dan başlatan Gazi Mustafa Kemal Paşa, bu konudaki kararlılığı kapsamında; ‘Anadolu en büyük hazinedir. Vatanın sinesinde kurtuluş çarelerini beraberce ölünceye kadar aramaya ve sağlamaya çalışacağız’ diyerek başlattığı bu yolculuğa Samsun’dan sonra ikinci durak olarak Erzurum’u seçmiş ve 3 Temmuz 1919’da Dadaşlar Diyarı’na teşrif etmiştir. Çünkü Paşa şundan emindir: Tarihte Rus işgalleri ve Ermeni mezalimini yaşamış; hunharca katliamlara maruz bırakılmış, işkencelerin ve soykırımların en acısını yaşamış bir kent, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü uğruna en milli, en yerli ve de en ulvi mücadeleyi verecektir.”

“ERZURUM VATAN DEMEKTİR”

Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasında Erzurum’un milli mücadeledeki rolünü de anlattı. Sekmen, şöyle devam etti: “3 Temmuz; vatan davamızın yenilendiği, milli kudretin şahlandığı ve milletin kendi kaderini tayin etmek için birleştiği, bütünleştiği ve tek bir vücut olmak için ilk adımı attığı günün adıdır. Malumunuz üzere; Erzurum, tarihin hemen her döneminde çok önemli bir rol üstlenmiş, gerek politik ve gerekse stratejik konumu itibariyle de, sürekli işgal ve savaşlarla karşı karşıya kalmıştır. Kadim şehrimizin birbirinden farklı medeniyetlere beşiklik etmiş olması, işte tam da bu yüzdendir. Erzurum insanının cesur, gözü kara, fedakâr, koruyan ve savunan bir nitelikte oluşu da, esasen bundan dolayıdır. İşte bu sebeple Gazi Mustafa Kemal’in Erzurum’a gelişi kesinlikle bir tesadüf değil; tam tersine milli mücadelenin şahlanması sürecinde Dadaşlara duyduğu inanç ve güvenin ifadesidir. Düşünün ki; bu kahraman beldenin bir evladı, Mustafa Kemal Paşa’yı Ilıca’da şu sözlerle karşılamıştır:

‘Duydum ki, Erzurum’u Ermenilere vereceklermiş. Hele geldim bakayım ki, kimin malını kime veriyor bunlar!’ İşte bunun adı milli bir duruştur, milli bir tarzdır ve tam da Dadaşlık üslubudur Nitekim; Mustafa Kemal’e bundan 104 yıl önce tam da bugün ‘Bu milletle neler yapılmaz ki!’ dedirten de, işte bu milli duruşun ta kendisidir. Nihayetinde bağımsızlık davasına inanmış yüce Türk milletinin başlattığı Milli Mücadele, kongre salonlarından meclis kürsülerine ve sonrasında cephelere taşınarak, millet egemenliğine dayalı, bağımsız yeni bir Türk devletinin temelleri atılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa, milletin sinesine Erzurum’da dönmüş. Milli mücadele meşalesini Erzurum’da yakmış. Ve Erzurum Kongresi ile ülkenin varlığı ve birliğinin ve dahi milletin bölünmez bütünlüğünün asla parçalanamayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin 104’üncü yıl dönümü kutlu olsun.”