Elazığ'da 'Diriliş Buluşmaları' programı

Elazığ'da Filistin'e Destek Platformu tarafından 'Diriliş Buluşmaları' programı gerçekleştirildi.

Elazığ'da 'Diriliş Buluşmaları' programı

Elazığ’da Filistin’e Destek Platformu tarafından ‘Diriliş Buluşmaları’ programı gerçekleştirildi.

Elazığ’da Filistin’e Destek Platformu tarafından ‘Diriliş Buluşmaları’ programı gerçekleştirildi. Elazığ Belediyesi Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programda, İsrail zulmü altında bulunan Filistin’e destek verildi. Programa, AK Parti Elazığ Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Elazığ Belediye Başkanı ve adayı Şahin Şerifoğulları, Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Memur-Sen Elazığ temsilcisi İbrahim Bahşi ve çok sayıda vatandaş katıldı.

5 aydır süren 30 bini aşkın insanın vefat ettiği 70 bini aşkın yaralının olduğu bir soykırımın gerçekleştirildiği Filistin’e destek amacıyla katil ve zalim İsrail’i lanetlemek için bir arada olduklarını aktaran Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, “Bizim burada yaptığımız, Filistin’e özgürlükten ziyade insanlığın özgürlüğünü talep etmektir. Gazze’ye destekten ziyade İslam’a olan desteğimizi göstermektir. Çünkü o asil insanlar, İslam’ın izzetini ve şerefini orada koruyor ve tüm insanlığa ilan ediyorlar” dedi.

Yerleşimci adı altında götürülüp işgalci olarak orada Filistinlileri evinden ve yurdundan eden ve onların yaşamasına fırsat vermeyen katil sürüsüne lanet okuyan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Dünyanın her yerinde batı başkentleri, Anadolu illeri ve dünyanın her yerinden insanlığa ve haysiyetine sahip çıkmak için sokaklardadır. Filistin işgali 150 günü bulmasına rağmen bu soykırım sesini dindirmek yerine yükseltenlere selam olsun. Aziz Elazizli kardeşlerim, bizim korumak istediğimiz sancak, Yemen’de, Çanakkale’de, Kırım’da, Türkistan’da ve Filistin’de korumak istenen sancaktır. Ne bir dini ne bir ırkı ne de mezhebin sancağıydı. İnsanlar, insan olmanın temsiliydi. Sömürgecilerin karşısında sakın yere düşmeyin. Biz Çanakkale’den sonra direnişi devam ettiren nesiliz. Gazze’de göğsünü siper edenlere, kahramanca direnenlere, toprağını, vatanını, evini ve ocağını bırakmayıp ölümü göze alan direnişçi kardeşlerime selam olsun. Gazze’de 151 gün oldu ve soykırım devam ediyor. Biz durdurmazsak durmayacaklar. Birleşmiş Milletler ve diğer kurumlar kılını kıpırdatmayacaklar. Sadece kınama mesajları yayınlıyorlar fakat soykırım devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Parçalanmış cesetlere rağmen, yıkılmış şehirlere rağmen ölümle burun buruna gelmesine rağmen pes etmeyen Gazzeli çocukların selamlarını getirdiğini belirten Filistinli Araştırmacı ve Yazar Muin Naim, “Sizlere daha 3 sene önce bu milletin evlatlarının kanlarının son damlasına kadar korumaya çalıştığı Kudüs’ten selamlar getirdim. Aziz kardeşlerimiz Gazze’de ki kardeşlerimiz ümmetin zafiyetini bahane ederek yılmadılar ve teslim olmadılar. Tam tersi ümmetin zaafını görünce sorumluluklarının ne kadar büyük olduğunu görerek Aksa tufanını gerçekleştirdiler. Unutulmaya yüz tutmuş Filistin davasını sadece ümmetin değil tüm özgür insanların davası haline getirdiler. 7 Ekim’in ne için yapıldığını soruyorlar. 7 Ekim aslında çok daha önceden olması gerekiyordu. 7 Ekim gibi bir ihlalin olması için yüzlerce sebep vardı. Yardımların Gazze’ye ulaşması sağlanmalıdır bu da Gazze’de ki Müslümanların hayatta kalmasını sağlayacaktır. Maalesef Mısır üstünden yapılan tüm yardımlar siyonistin emriyle bekletilmektedir” dedi.