Tahir Büyükakın deprem bölgesinde açıkladı: 'Bu konutların maalesef yüzde 51'i 1999 depreminden önce inşa edildi'

İki büyük depremin ardından Hatay'da görevlendirilen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, önemli açıklamalarda bulundu. Kocaeli'deki riskli yapıları belirlediklerini söyleyen Büyükakın, Bizim şehrimizde kabaca 350 bin konut vardır. Bu konutların maalesef yüzde 51'i 1999 depreminden önce inşa edildi. Bu yaklaşık 170 bin konut demek. Bu konutları yeniden yaptığınızda bir tanesini 1 milyon liraya mal ettiğinizi düşünün. 170 bin konut için 170 milyar ediyor. Benim bütçem 23 milyar lira. Dolayısıyla bu öyle sadece bilmemeyle alakalı değil. Ben ne olması gerektiğini biliyorum ama kaynak gerekiyor dedi.

Tahir Büyükakın deprem bölgesinde açıkladı: 'Bu konutların maalesef yüzde 51'i 1999 depreminden önce inşa edildi'

İki büyük depremin ardından Hatay’da görevlendirilen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, önemli açıklamalarda bulundu. Kocaeli’deki riskli yapıları belirlediklerini söyleyen Büyükakın, "Bizim şehrimizde kabaca 350 bin konut vardır. Bu konutların maalesef yüzde 51’i 1999 depreminden önce inşa edildi. Bu yaklaşık 170 bin konut demek. Bu konutları yeniden yaptığınızda bir tanesini 1 milyon liraya mal ettiğinizi düşünün. 170 bin konut için 170 milyar ediyor. Benim bütçem 23 milyar lira. Dolayısıyla bu öyle sadece bilmemeyle alakalı değil. Ben ne olması gerektiğini biliyorum ama kaynak gerekiyor" dedi.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tüm imkanlarıyla afet bölgeleri için seferber oldu. Arama kurtarmadan, altyapı hizmetlerine kadar birçok alanda hizmet veren Büyükşehir, depremin yaralarının bir an önce sarılması için canla başla çalışmaya devam ediyor. Depremde büyük yıkıntıların yaşandığı Hatay’da görevlendirilen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise belediyecilik faaliyetlerine burada devam ediyor.

"Cenazeyi enkazdan alma çalışmaları devam ediyor"

Katıldığı bir televizyon programında, sahada tüm kurumlar ile birlikte kol kola çalıştıklarını ifade eden Büyükakın, "Enkazların bir kısmında cenazeler var maalesef öncelikli olarak o enkazlar kalkacak. Yani şöyle yapamazsınız; biz bir yıkım hizmeti alalım iş makineleri, yıkım şirketleri gelsin enkazlı binaları yıksın. Bu yaklaşım imkansız çünkü içinde insan olan enkazlar var. Şuanda strateji AFAD koordinasyon merkezinde, Sağlık Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız, İç İşleri Bakanımız sürekli burada ana stratejiler içerisinde. Cenazelerin bulunduğu enkazların kaldırılması öncelikli. 400 kadar bu işlerde kullanılabilecek iş makinesini ve buralarda çalışabilecek personeli tedarik ettiler. Bunlarla birlikte sahanın tamamına girdiler, sektör sektör ayrıldı. Mahalle mahalle demiyorum bakın, mahallelerin içinde sektörler var. Mahallenin büyüklüğüne göre değişmek üzere farklı farklı sektörlerde enkaz kaldırma çalışmaları, cenazeyi enkazdan alma çalışmaları devam ediyor. Zannediyorum o çalışma 1 haftalık çalışma dilimimde bitecek. Öngörü bu yönde, şuanda iyi gidiyor. Şehrin merkezini kastediyorum, Hatay merkezi. Nerdeyse tamamında bir yerde iş makineleri çalışıyor, bunlar 1 haftalık zaman diliminde içinde cenaze bulunan enkazları kaldırırlar. Sonrasındaki enkaz kaldırma işi daha kolay bir iş. Tahmin ediyorum onunda süresi 1.5, 2 ay gibi bir zaman alacaktır" dedi.

"Bu konutların maalesef yüzde 51’i 1999 depreminden önce inşa edildi"

Şehirlerin depremlere hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen Başkan Tahir Büyükakın, "Ben bir vakittir yönetici arkadaşlarıma bizim belediyemizin birinci önceliğinin şehri, İstanbul depremine hazırlamak olduğunu söylüyorum. Bu istikamette biz şehirdeki riskli yapıların envanterini çıkardık. Bu planları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na onaylattık. Dönüştürülecek yerleri tespit ettik, her birinin fizibilite çalışması yapıldı. Bazıları imar düzenlemesiyle yenilenebilecek alanlar, bazıları belediyenin desteğiyle yenilenebilecek alanlar, bazıları çok daha büyük destek gerektiriyor. TOKİ’nin desteğiyle toparlanabilecek alanlar. Bizim şehrimizde kabaca 350 bin konut vardır. Bu konutların maalesef yüzde 51’i 1999 depreminden önce inşa edildi. Bu yaklaşık 170 bin konut demek. Bu konutları yeniden yaptığınızda bir tanesini 1 milyon liraya mal ettiğinizi düşünün. 170 bin konut 170 milyar ediyor. Benim bütçem 23 milyar lira. Dolayısıyla bu öyle sadece bilmemeyle alakalı değil. Ben ne olması gerektiğini biliyorum ama kaynak gerekiyor. O kaynakların tamamını sağlayacak bir zenginliğimiz maalesef yok. Bunu zamana yayarak planlamamız ve kademeli bir şekilde şehri depreme hazırlamamız gerekiyor" diye konuştu.

"1.5 yıldır 28 ağır hasarlı binanın tamamını yıkmak için mücadele veriyoruz"

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz Vali Bey ile tam 1.5 yıldır 28 tane ağır hasarlı binanın tamamını yıkmak için mücadele veriyoruz, hala 8 tanesi duruyor. Bunların 4’ü tarih diğer 4’ü mahkeme nedeniyle duruyor. Bin 400 civarında orta hasarlı bina var. Şuana kadar bunların 250 tanesini yıkabildik. Vatandaş hukuken bunu yıktırtmak istemediği zaman yıkamıyorsunuz. İnsanlarımız, binaların aslında onların mülkiyeti olduğu değil, onları koruyan yapılar olduğunu düşünmeleri lazım. Binaları bir yatırım olarak görüyorlar binalar aslında bir yatırım değil. Bina canımızı muhafaza eden bir yapı. Deprem öldürmüyor, bina öldürüyor. Bunun toplum şuuru olarak yerleşmesi lazım"

"Bu milletin kalbinde, yüreğinde fay hattı yok"

Meydana gelen depremin büyük bir felakete yol açtığını, Hatay’a verdiği hasarın ise nerdeyse 1999 Gölcük depremi ile denk olduğunu belirten Başkan Büyükakın, "Türkiye’nin dört bir yanı tek bir yürek oldu. Siyasi yelpazenin çeşitli renklerinden sayısız STK’lar burada hep birlikteler berber tek yürek oldular ve insanlara yardım yapıyorlar. Sivil toplumunda gücünü yeniden düşünmemiz gerektiğini, onlarla birlikte afetlerin yürütülmesi gerektiğini bir daha söylemek istiyorum. Biz bu çadır kenti kurarken alanı hazırladık ama çadırları kuran askerlerimizdi. Çok sayıda askerimiz buraya indi ve buradaki çadırları çok kısa bir sürede kurdular. O vatan evlatlarına ve ildeki güvenliği sağlayan, ülkenin çeşitli yerlerinden gelen çok sayıda emniyet mensubumuz var. Onlarda burada unutulmaması gerekiyor. Türkiye burada tek yürek. Sivil toplum kuruluşlarıyla, siyasi yelpazenin her renginden her biri burada hepsi tek yürek olmuş. Ülkemiz bir deprem kuşağı üzerinde, fay hatları üzerinde ama bu milletin kalbinde, yüreğinde fay hattı yok elhamdülillah" ifadelerini kullandı.