İLETİŞİM KAZALARINDA PSİKOLOJİK HASAR GÖRMEMEK İÇİN…
Toplumsal huzurun yolu, sağlıklı iletişimden geçer. Günlük hayat içinde birçok iletişim kazasına maruz kalıyoruz. Bu durum bizim ruh sağlığımızı, zihinsel verimliliğimizi olumsuz yönde etkiliyor.
İletişimde konuşmak, dinlemek ve anlamak kişilerin bilgi, ahlak ve zihin seviyesine göre değişmektedir. Bu durum karşılıklı dinleme anlama ve karşılık vermede çatışmalara yol açmaktadır.
Masumane söylediğiniz bir söz karşı taraftan düşmanca bir tutuma dönüşebiliyor. Sözleriniz karşı tarafın ön yargılarına, düşünme biçimine çarptıktan sonra anlamlandırılıyor. Eğer karşınızdaki kişi olgunlaşmamış bir kişiliğe sahipse, sevilmemiş bir çocukluk geçirmişse, özdeğersizlik varsa sözünüz çarpıtılıp saldırı nesnesi haline geliyor. Esasında kötü olan sözünüz değil ona kötü anlam yükleyen öznenin kendisidir. Kendini, haddini ve sınırlarını bilmeyen kişiye bunu izah etmeniz zordur. Bir Arap atasözünde olduğu gibi “Elcevabül ahmak-ul sükût “” ahmağa verilecek en güzel cevap sükuttur.
Fazla iletişim kazasına yol açmamak için iletişimde hem konuşma hem de dinleme ile ilgili bazı hususlara dikkat etmek gerekir.
Konuştuğumuzda:
1-Konuştuğumuz kişinin, eğitim, ahlak ve zekâ seviyesini dikkate almamız gerekir. Çünkü kişi ne söylerseniz söyleyin, Mevlana’nın deyimiyle kabının çapı ölçüsünde alır ve kabının temizliği ölçüsünde sözü iyi niyeti ya da ve kötü niyetiyle değerlendirir.
2-Konuşurken anlaşılır sade bir dille konuşmak gerekir. Olumsuz çağrışımlar yapacak kelimeler kullanılmamalıdır. Örneğin zayıfsınız yerine, “ince yapılısınız” ya da “narin yapılısınız” demek gerek.
3-Emir cümlesi yerine nezaket cümlesi kullanmak iletişimi daha sağlıklı yapar. Örneğin “Cevabını en kısa sürede bildir” yerine “cevabınızı en kısa sürede alabilirsek iyi olur” gibi.
4-Argo, küfür, galiz ifadeler iletişimin arılığını duruluğunu bozar. Doğru olan iletişimde temiz bir dil kullanmaktır.
Daha çok tavsiye sayılabilir. Bu kadarı maksada yeterlidir sanırım.
Dinlemede:
1-Dinliyor gibi görünmek dinlemek demek değildir. Dinlemek zihinsel bir dikkatle olur. Dinlemeden” evet” “anlıyorum” demek, anlıyormuş gibi kafa sallamak iletişimde yanlış tutumdur.
2-Art niyetli dinlemek: Konuşmadaki saldırıya malzeme olacak şeyleri toplamaya çalışmaktır. Dinleyen konuşulanlarla ilgili değildir, sadece saldırmak ve savunmak için hazırlık yapmaktadır.
3-Takıntılı dinlemek: Kişi konuştuğunuz sözlere dikkat etmek takıntılı olduğu bir şeye dikkat etmek. Neşeli Düşünme Sanatını anlatmıştım. Bir saat boyunca konuştum. Konuşma sonunda bir tanesi hocam nasip kelimesini kullanırken a’yı fazla uzattın dedi. “Bir saatlik konuşmada sadece bu mu dikkatini çekti” dedim.
4-Seçerek dinlemek: Kişinin sadece kendi ilgi duyduğu alanlara dikkate etmesi diğer kısımları atlamasıdır. Aday memurlara Hukukun Temel Kavramları dersini anlatıyorum. Derslerimde sık sık fıkra anlatırım. Baktım öğrencinin bir tanesi bazen not alıyor bazen almıyor. Yanına yaklaştım notlarına baktım. Sadece anlattığım fıkraları not almış.
5-Empatiyle dinlemek: Hem kendi hem konuşan açısını dikkate alarak dinlemektir. Önyargısız anlamaya çalışmaktır. Empatik dinlemek kişileri birbirine yaklaştırır.
Konuşmada ve dinlemede dikkate alınması hususlara dikkat ederek daha kaliteli iletişim kurabiliriz.
Kaliteli bir iletişim için çevremizdeki kişilerin şu özellikleri var mı?
1-İlişkide sevgiye, saygıya, güvene değer veren kişiler mi?
2-Düşüncelerini ifade ederken arkadan konuşmayı mı yoksa açık iletişimi mi tercih ediyorlar?
3-İletişimde bir uyuşmazlık olduğunda sağlıklı çözümler üretmeye mi yoksa sürekli haklı çıkmaya mı çalışıyorlar?
4-Ortak alan olarak, duygu, bilgi ve entelektüel yakınlık kurabiliyorlar mı?
Eğer kişiler sevgiye, saygıya, güvene önem vermiyorsa, açık iletişim yerine arkadan konuşmayı tercih ediyorsa, iletişim kazalarında uzlaşıyla ortak çözümden yana olmuyorlarsa, duygu, bilgi ve entelektüel bir yakınlık kurmak zorsa konuşmayı ve dinlemeyi bilsek de sağlıklı iletişim kuramayız. Sürekli iletişim kazaları yaşayarak psikolojik hasar görürüz. Bu nedenle iletişim kurallarına dikkat ettiğimiz kadar kaliteli bir ilişki için çevremize de çok dikkat etmemiz gerekir.
Yazıyı bir fıkra ile bitirelim:
Delikanlı yeni tanıştığı kız arkadaşıyla birlikte akşamüzeri dolaşmış, yorulunca da bir parkta banka oturmuşlar. İlerleyen zaman diliminde ayın ışığı etrafa yayılmış. Delikanlı kızı etkilemek için duygusal ifadeler kullanıyormuş:
-Ay, bu gece ne kadar harika. Gökte bir ay ve yanımda bir ay. Bu mehtaplı gecede kuşlar ikimize müzik olsun diye ötüşüyor, demiş.
Kız delikanlıya bakmış, sonra devam etmiş:
-Kuşlar öpüşebilir. Ama ben o bildiğiniz kızlardan değilim.