Klinik Psikolog Beyhan Budak youtube kanalında yayımlamış olduğu “Kaliteli Bir Yaşam İçin Kazanman Gereken 10 Alışkanlık” başlıklı konuşmasında çevremizde yer alan toksik (zehirli) insan temizliğine dikkat çekiyor. Kaliteli ve mutlu bir yaşam için çevremizdeki gereksiz, zararlı, zehirli insanlardan uzak durmamızı öğütlüyor.
Şöyle söylüyor: “En korktuğumuz ama bize en iyi gelen şeylerden birisi ara ara insan temizliği yapmamız gerekiyor. Şöyle bir etrafına bak. Zaman içerisinde hiç sorgulamıyoruz etrafımızdaki insanları ama bazen toksik insanlar etrafımızda dolaşabiliyor. Birazcık da böyle hassas bir yapıdaysan, ince düşünceliysen toksik insanlar daha çabuk seni buluyor. Ve yıllar içerisinde onlarla uzun bir zaman geçirdiğin zaman sanki onlarsız bir hayat mümkün değilmiş gibi. Ama bence insanın yaşamını kaliteli hale getiren en önemli şeylerden birisi arada bir etrafındaki yakın olduğu insanları gözden geçirmesi. Sana iyi geliyor mu? Sana katkı sağlıyor mu? Sana yarenlik yoldaşlık yapıyor mu? Eğer cevabın bunların hepsine birden hayırsa acaba o insanla ilişkini neden sürdürüyorsun? Acıdığın için mi? Mecbur olduğun için mi? Ayıp olmasın diye mi? En azından bunların çok geçerliliği yok. Sana iyi gelmeyen insanlardan uzaklaşmanı, böyle bir iki yılda bir etrafında biriken gereksiz insanlardan kurtulmak için insan temizliği yapmanı öneriyorum. Diğer insanların özellikle toksik insanların bizim psikolojimizi ne kadar etkilediğini gerçekten tahmin edemezsiniz. Bunu o insan temizliğini yaptıktan sonra fark edeceksin. Ne kadar rahatladığına kendin bile şaşıracaksın.”
Önce sosyal bir insan olarak bizler nasıl olmalıyız? Eskiler insanları dörde ayırırlarmış:
Haydut insanlar: Bir iş yaptığında, ya da davranışlarıyla kendi fayda sağlayıp başkasına zarar verenler.
Saf insanlar: Bir iş yaptığında ya da davranışlarıyla kendine zarar verip başkalarına fayda sağlayanlar.
Aptal insanlar: Bir iş yaptığında ya da davranışlarıyla hem kendine hem de başkalarına zarar verenler.
Akıllı insanlar: Bir iş yaptığında ya da davranışlarıyla hem kendine hem de başkalarına faydalı olanlar.
O halde bu kategoriye göre akıllı insan olmak temel tercihimiz olmalıdır. Akıllı olmak hem kendimize hem başkalarına zarar vermemek ve hem kendimize hem başkalarına faydalı olmaktır.
Amerikalı girişimci, yazar, Jim Rohn (1930-2009) mutlu olmak ve insani karakterimizle ilgili “En çok vakit geçirdiğin 5 kişinin ortalaması bir hayata sahipsin” tespitinde bulunmuştur. Demek ki sosyal çevremiz hem mutluluğumu hem kişiliğimizin belirlenmesinde önem taşıyor.
Çevremizde zehir insanlar varsa nasıl mutlu olabiliriz. Onların zehirlerinden etkilenmemek mümkün mü? Halk arasında kaba bir tabir vardır. “Genelevinde bakire kalınmaz” İnsan çevresine dikkat etmezse, su gibi çevresindekilerin şeklini alır.
Peki zehirli insanlar kimlerdir?
1-Hem kendi sınırını hem de başkalarının sınırlarını tanımayıp onu ihlal edenler.
2- Sürekli başkalarının değerlerini, yaptıklarını, tercihlerini eleştiren, yargılayan, küçümseyen ve diğer insanlara hep tepeden bakan kişiler.
3-Hiç hata kabul etmeyen, gerektiği halde özür dilemeyen, suçu hep kendi dışında arayan, her zaman kendini haklı gören tipler.
4-Her şeyden şikâyet eden, hep konuşan ama dinlemeye yanaşmayan, dedikodularla sosyal ilişkilerinize zarar verenler.
5-Sadece kendi mutluluğunu ve çıkarını düşünen, başkalarının mutluluğu ve faydasına katkı sağlamayıp duyarsız davrananlar.
6-Bir çıkarı olduğunda ya da işi düştüğünde sizi arayıp, işi ya da çıkarı olmadığı zaman anında iletişimi kesenler.
7-Gerektiğinde zamanını ve parasını harcamayıp cimri davranan, ancak siz ona zaman ve para harcadığınızda yakınınızda bulunanlar.
Zehirli insanlar zorunlu olarak çevrenizde bulunuyorsa, kendi sınırlarımızı belirleyip ilkelerimizi açıkça ortaya koymamız gerekir. Bu insanlara, kırmızı çizgimiz olduğunu, sınır edilmesine izin vermeyeceğinizi hem sözle hem de davranışlarınızla bildirmemiz şarttır. Aksi takdirde bu kişiler bizim enerjimizi tüketecek, bizi sömürecek, ruh sağlığımız bozacak ve bizi mutsuz edecektir.
Eğer zehirli insanlarla zorunlu ilişkimiz yoksa yollarımızı ayırmamız, çevremizden uzaklaştırmamız gerekir. Böylelikle sosyal çevremiz daha rafine olacak ve biz daha mutlu olacağız.
Yazıyı okuyan kişilerden çoğunun şunu merak edeceğini düşündüm. “Peki hocam sen bu yazdıklarını hayatta rahat uygulayabiliyor musun?” Uygulamaya çalışıyorum ama çok zorlanıyorum, kısmen başarılıyım. Umarım yazı sizde de bir farkındalık oluşturur, çevrenizdeki zehirli insanlar canınızı çok sıkıp size zarar veriyorsa, mutluluk yolunda ilk adımı atmanıza katkı sağlar.