Güne sosyal medya platformlarının birinde Elazığ’da yapılan bir sokak röportajı ile başladım.
Elazığlı vatandaşlarımıza sorulan soru şu?
Sizce aşk mı? Para mı?
Bence Para…
Zaten Parasız Aşk yakıtsız araba gibi olur diye düşünüyorum. Bir süre sonra hareketsiz kalır.
Neyse genç arkadaşlara başarılar dileyerek Aşk ve Para ışığında memleketimiz Elazığ’ı konuşmaya çalışalım.
Depremin vurduğu Elazığ’da yeniden kalkınma ve ayağa kalkma yolculuğunda şehir doğu ve batı yönlerinde büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Uzaktan Elazığ’a baktığımız zaman eskiden toplu bir halde bulunan memleketimiz şimdi geniş bir alana yayılmış ve bir büyük kent havasına bürünmüş durumda.
Tabi bu değişim iktidar odaklı başlatılan ve deprem sonrası kaçınılmaz bir şekilde yapılması gereken çalışmaların sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
Bazı kendini çok bilmiş sananlar bu şehirde yapılan TOKİ konutlarını küçümsese de deprem sonrası bu şehre en hızlı yapıla bilecek en doğru adımlar bu yerleşim yerleri olduğunu kesinlikle unutmamak gerek.
Ama gelin görün ki uzaktan mega bir kent görümüne sahip Elazığ’a yakından baktığımızda karşımıza hiç hoş olmayan görüntüler çıkmakta.
Elazığ’ın yapılan yeni yerleşim yerleri dahil olmak üzere tüm şehir boyunca yolları çok kötü. Yolların büyük kısmı ya çukur, ya da kalıbına uymayan yamalama ile araçları büyük oranda sallayacak şekilsizliklerde.
Elazığ sokaklarında aracımla giderken aklıma gelen ilk soru; Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları ve birim müdürleri bu yolları hiç kullanmıyor mu sorusuydu.
Elazığ’da trafik sıkışıklığı ve otopark sorunu da başlı başına hali hazırda devam eden sorunlar arasında yerini almakta. Tabi burada esas nedenin, halen Elazığlıların Gazi Caddesi civarında toplanma ve merkez olarak bu bölgeye odaklanma psikolojisinden kaynaklandığını düşünüyorum.
İlimize yapılan Kuzey ve Güney Çevre Yolları transit geçişlerde büyük kolaylıklar sağlamakta. Malatya’dan gelenler çok iyi bilirler ki Malatya’dan geçip farklı bir yöne gitmek büyük zulüm. Ama Elazığ’dan geçenler bu kolaylığı Elazığ’da fazlasıyla görmekte.
Genel olarak bakıldığı zaman Elazığ çok ciddi adımlarla büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Tabi bu büyüme kentin makyajı anlamında sürse de ekonomik anlamda Elazığ çok ileri gitmemiş hatta gerilemiş durumda.
İşsizliğin ve tüketim ruhunun hali hazırda devam ettiği Elazığ’da sanayi alanları henüz emekleme modunda devam ediyor. İnşaat alanında sürdürülen bir hareketlilik görünse de bu üretim alanına yansımadıkça şehre çok büyük ekonomik kazanımlar sağlayamıyor.
İşsizliğin olduğu kentlerde de suç oranlarının arttığı su götürmez bir gerçek. Elazığ’da artık rutin her gün okuduğumuz silahlı çatışma haberleri de bu gidişatın en önemli göstergesi. İşsiz gençlerin mafya olma hayali asayiş anlamında şehirde dalga dalga korku ve paniğe neden oluyor. Kanlı çatışma haberleri artık Elazığ’da sık rastlanan olaylar arasında yer almakta.
Yazımızın başına dönecek olursak ‘’aşk mı para mı’’ sorusuna en güzel cevabı bayram için memleketine gelen Elazığlılar veriyor.
Gönüllerinde memleket aşkı ile Elazığ’a gelen vatandaşlarımız para kazandıkları şehirlere geri dönerek parasız aşk olmayacağını en güzel şekilde bizlere anlatıyorlar.