Ey insan hep bir kurtarıcı bekledin bu hayattan , bir ermiş, bir kurtarıcı, bir mucize , bir Atatürk , bir Fatih , bir hızır ... inandığın hep başkasıdır...
Oysa Kemal Atatürk ünde dediği gibi “ Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” Durup düşününce hala asil mi bu millet, hala asil mi bu millet, halakutsal mı ,hala cesur mu , hala haksızlığa karşı dimdik ayakta dura biliyor mu ? Cevabını bulamadığım ve b7lsam bile jwndime itiraf edemediğim, korkakça yaşadığım bir zamanın içinde olduğumu hissediyorum . Kimseye bir sözüm yok , mevzuya kendimden başlıyorum , öncr kendi irademi , kendi kalbimi , kendi inançlarımı sorguluyorum ... Sonuç mu ? Hüsran neden mi ? Kalemimle ifade edemediğim milyonlarca sebep .
Sahip olduğumuz bizi biz yapan ne varsa geride bıraktık , hepimiz ;önce ben biraz korkak, biraz kaypak, biraz vicdansız , biraz bencil olduk . Erdemli bir hayat yaşamaya çalışmak bir 5arafa dursun asla bir Türk atasözü olduğuna inanmadığım “ Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyetiyle hayatımıza devam ettik ediyoruz ...
Sonra neler mi oldu? Komşumuzun derdine, uğradığı haksızlığa , yaşadığı sıkıntıya , hayatına gözlerimizi kapattık , televizyon ve sosyal medyanın bize sunduğu pembe çerçeve içwrisindeki sahte dünyaya aldandık. O kadar aldandık ki kendi fotoğraflarımızı bile filtrelerle yayınladık . Tek düze hayatın içinde öylesine yaşarken mesayimizin bitmesini başarı saydık , yediğimiz bir lokma ekmeğe tamah ederek sormadan , sorgulamadan , düşünmeden öylece zamanı yitirdik . Ben Fatih torunuyum ; İstanbul’u fet etmiş , bir çağı kapatmış , bir çağı açmış yüce Fatih torunu. Kemikleri sızlıyor mu bilinmez ama onun bıraktıklarına sahip çıkamadığımız aşikar
Ben Atatürk torunuyum; kurtuluşumu yokluklar içinde sağlayan bana seçme , seçilme hakkı tanıyan var olduğum hayatın içinde var oluşumu destekleyen yolumu açan, kanımı asil , kutsal sayan Atatürk torunu ... bilemiyorum , hislerimi ifade etmekte zorlanıyorum, içimde birikmiş kelimeler o kadar çok ki hangisini aktaracağımı düşünürken her şey birbirine giriyor .
Ben İstiklal Marşı “korkma” sözüyle başlayan bir devletin evladıyım , korkuyor muyum? Gerçekten her dizesinde aklıma mıh gibi kazınmış dizelerin hangisini uygulaya biliyorum , ne kadarını yansıtıyorum hayatıma . Her şeyden önce; Devletim, milletim , insanlığım için ne yapa biliyorum ? Hiç bir şey ;korkuyorum, korkutuluyorum , her ifademin sonunda şükür et sözleri yankılanıyor kulaklarımda , kısaca kelimelerimin kifayetsiz kaldığı bir anın içerisindeyim Korkuyorum ...