Vicdanınız nerede?
Penbe Ertürk
Ruhum küskün, kalemim küskün, kalbim paramparça, insan olmaktan, yaşamaktan, yemek yemekten hicap duyduğum bir zamanın içindeyim.
Üzgünüm; çünkü elimden hiç bir şey gelmiyor! Yetemiyorum, yetişemiyorum, yetişmek bir yana dursun dua etmeye bile utanıyorum. Gazze’de yaşanan katliam karşısında insanların sessizliğe bürünmesi ve bütün dünyanın olağan akışıyla hayatını sürdürmesi kanımı donduruyor, içimi yakıyor. İnsan olduğumuzu unuttuğumuzu bir kez daha anlıyorum... Çocuklar annelerinin kucağında vefat ederken biz kendi çocuklarımıza ‘sakın üşütme, soğuk su içme’ diye ikazlarda bulunuyorken dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun onların masum çocuklar olduğunu hatırlamalıyız. Dünya hatırlamalı.
Bu katliam artık son bulmalı. Nerde insan hakları bir kenarda dursun çocukların hakları, onların barınma, okum, eğlenme, yeme, içme hakları, nerede UNICEF nerede BİRLEŞMİŞ MİLLETLER neden kimsenin sesi çıkmıyor? Daha geçtiğimiz günlerde sokak hayvanları için yükselen sesler bu çocukları neden görmezden geliyor? Ağlıyorum göz yaşlarımı durduramıyorum ama aynı zamanda akan gözyaşlarımdan da utanıyorum ne bu vicdan temizlemek mi? Hiçbir şey yapmadan sadece ağlamak bir çare mi elbette değil. Sosyal medya da televizyonda izlediğim elleri kolları yara içinde o gururlu bedenleri küçük yürekleri büyük çocuklar... Sizi ALLAH’a emanet ediyorum. Dünya gözlerini bağladı, kulaklarını tıkadı artık duymuyor, görmüyor sizi. Küçücük kundaktaki güzel bebekler, belki hiç anne kokusu olmadan gittiler. Anneler evlatlarına hasret, evlatlar annelerine... Bir tarafta savaşın çok önüne geçen futbol müsabakaları, abartılmış sevinçler, heyecanlı gösteriler. Harcanan milyonlarca para bir tarafta ölen çocuklar, anneler, ağlayan evlatlar, analar, yarlar... Yaramız çok derin aslında hızlı akan hayatın içinde vicdanımızı kaybediyoruz. Artık hiçbir şeye şaşıramıyoruz, şaşırsak bile çabucak geçi veriyor. Unuttuk ağlayan anaların dermanı olduğumuzu, yapılan boykotlar, sosyal medyadaki paylaşımların hiçbir anlamı yok nerde fiili müdahaleler, neden dünya sessiz... Neden susuyoruz, neden hiçbir devlet, hiçbir millet fiili bir müdahalede bulunmuyor?
Oradaki insanların tek suçu kendilerine ait toprakları terk etmemek mi? Bu zorbalığa neden kimse tepki göstermiyor? Yapılan boykotlar, yürüyüşler, gövde gösterileri yetersiz artık dünyanın bu savaşa fiili olarak dur demesi gerek.
Ey güzel çocuklar sizi ALLAH’a emanet ediyorum. Küçücük bedenlerinizin içindeki koca yüreklerinizle güzel günler göreceğinize bütün kalbimle inanıyorum. Dualarım sizinle...